Dikkat Eksikliği ve Hiper Aktivite konusunda 7 yanlış :
1- DEHB modern çağın hastalığı değildir. İlk kez bilimsel
anlamda 100 yıl önce tanımlanmıştır. Tıbbi hastalıklar içinde hakkında en fazla
araştırılmış ve tanısal geçerliliği en yüksek bozukluklardan biridir.
2- DEHB'li çocuğun davranışlarını normal kabul ederek
“çocuktur yapar, zamanla düzelir” demek çocuk üzerine kumar oynamak gibidir.
Tedavi edilmeyen DEHB olgularında başta akademik başarısızlık olmak üzere,
ileriki yaşamlarında ağır davranış bozuklukları gelişme riski yüksektir.
3- DEHB oluşumunda suçlu, aile değildir. DEHB biyolojik
temeli olan bir bozukluktur. Dolayısıyla DEHB bir terbiye edebilme sorunu
değildir.
4- DEHB tedavisinde kullanılan ilaçlar bağımlılık yapmazlar.
Bedensel olarak kalıcı yan etkileri yoktur. Aileler doktor kontrolünde bu
ilaçları güvenle kullanabilirler. İlaçların bir kısmı akademik performansta da
artışa neden olduklarından gereksiz yere ve yüksek dozlarda kullanılmasını
önlemek amacıyla özel reçeteler ile satılır. Böyle satılması ilacın tehlikeli olduğu
anlamına gelmez.
5- DEHB tanısını mutlaka bir Çocuk Psikyatrisi koymalıdır.
DEHB'nin benzer belirtiler gösteren başka psikiyatrik bozukluklar ile karışma
riski vardır. Ayrıca DEHB başka psikiyatrik bozukluklar ile birlikte
görülebilir. Örneğin, Depresyon, Kaygı Bozukluğu, Tikler, Takıntılar gibi.
6- Her ilaç ilk kullanıldığında bazı istenmeyen yan etkiler
oluşturabilir. Böyle bir durumda ilacı kesmeden önce mutlaka hekiminize
danışmalı ve hekim gerekli görürse ilacı kesmelisiniz. Tedavide farklı ilaç
alternatifler gündeme gelebilir.
7- DEHB'nin bilimsel tedavisi dışında ailenin ilgisini
çekecek alternatif bazı yöntem uygulayanlar az sayıda olsa da vardır. Bilimsel
olmayan bu yöntemlere aileler itibar etmemesi gerekir. (örneğin, müzikle
tedavi, bilgisayar kullanılarak tedavi, biyofeedback uygulaması, diyet
tedavisi, polivitamin uygulamaları gibi.)
Alıntıdır ; Prof. Dr. Mücahit Öztürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder