Memorial Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Hülya
Caner, “Çocuklarda iştahsızlık” hakkında bilgi verdi ve anne babalara
önerilerde bulundu.
Ek gıdaların başlanmasından okul çağına kadar, çocuklarının iştahsızlığından
şikayet etmeyen anne baba hemen hemen yok gibidir. Özellikle anneler
kendilerinin uygun gördüğü miktarda yiyecek tüketmeyen çocukları için çok kolay
“iştahsız” kararını verebiliyorlar. İlk bir yıl sürekli çocuğunun kilosunda
artış izlemeye alışan anne ve baba, aşağı yukarı 15. ayda başlayan iştahsızlığı
ile birlikte kilo alımında ilk yıla göre artış göremeyince buna anlam
veremiyor.
İştahsızlığın En Belirgin Olduğu Dönem: 15.
ve 20. Aylar
Çocukların büyüme ve gelişmeleri dönemsel farklılıklar gösterir. Hayatın ilk
bir yılı büyümenin en hızlı olduğu dönemdir ve tabi ki kalori ihtiyacı da
fazladır. Bir yaşından sonra bu hızlı büyüme artık yavaşlar, buna paralel
olarak kalori gereksinimi de azalır. Dolayısıyla eskiye oranla belirgin
iştahsızlık gözlenir. Özellikle 15-20. aylar iştahsızlığın en belirgin olduğu
dönemdir.
Çocuğunuzun İştahını Başka Çocuklarla
Kıyaslamayın
Büyümek, beslenmenin dışında yaş, cinsiyet, metabolizma hızı, aktivite
durumu, genetik, psikolojik ve çevresel faktörlerden etkilenmekte ve her
çocukta farklı olabilmektedir. En sık karşılaşılan durum, anne ve babalar
çocukları ne kadar yerse yesin aldıkları gıdaları yetersiz bulmakta ve
çocuklarının yediklerini başka çocukların aldıkları gıdalarla kıyaslamalarıdır.
Bilinmelidir ki, çocukların aldığı gıdanın miktarı kadar içeriği de önemlidir.
Yüksek kalorili bisküvi, çikolata gibi besinler, düzensiz atıştırmalar, fast
food türü beslenme tarzı, öğünlerdeki yemek miktarını etkiler ve yeterli kalori
aldığı halde iştahsız görüntüye neden olabilir. Yaşına uygun büyüme gösteren
çocuk size iştahsız gibi gelse de, ihtiyacı olan gıdaları alıyor demektir.
Ancak iştahsızlıkla beraber, kilo alımında duraklama yetersiz gelişme
gösteren çocukta sebebin ortaya çıkarılması için doktor kontrolünden
geçirilerek gerekli tetkiklerin yapılması gerekmektedir.
Muayene ile çocuğun büyüme ve gelişme ölçülerinin yaşına uygun olup olmadığı
değerlendirilmelidir. Kan sayımı, idrar tetkiki, böbrek ve karaciğer fonksiyon
testleri, batın ultrasonu gibi basit tetkiklerle organik bir neden bulunmazsa,
boy uzaması ve kilo alışı yeterli ise endişe edilmemelidir.
Her çocuk her şeyi yemeyebilir. Çocukların da sofrada hazırlanan yemekler
arasından seçme özgürlükleri olmalıdır. Süt içmiyor ama yoğurt, peynir
tüketiyorsa sorun yoktur ya da meyveleri seviyor, sebze sevmiyorsa bu da kabul
edilebilir. Hatta öğün atlaması bile normal kabul edilmelidir. Anne ve babaya
iştahsız gibi gelen çocuklar aslında yanlış beslenme alışkanlığı olan
çocuklardır.
Çocuğun Psikolojik Durumu Önemli
Çocukların iç dünyalarında yaşadıkları duygularda iştahlarını etkileyen önemli
faktörlerden biridir. Bilinç altına yerleşmiş herhangi bir endişe, üzüntü,
nefret veya kıskançlığın baskısı onun iştahını kesebilir. Bu nedenle iştahsız
çocukta organik nedenler araştırılırken mutlaka çocuğun ruhsal durumu da
değerlendirilmelidir.
Çocuklarda iştahsızlığı gidermenin yolları;
*Öncelikle çocuk sofraya aile ile birlikte oturmalıdır.
*Çocuğunuz yemek yerken yedirdiğiniz her şeyin yararını bir bir anlatın.
*Aile çocuğun yemek alışkanlıklarının geliştirilmesinde en etkili ortamdır.
Çocuklarda ilk öğrenme yakın çevresindeki bireyleri taklit etme biçimindedir.
Anne, baba ve kardeşler onlar için en iyi modellerdir. Yemek yeme
alışkanlıkları aile sofrasında edinilir. Anne ve babanın sevdiği yiyeceklere
karşı istek oluşurken; onların sevmediği yiyeceklere tepki gelişebilir.
Besinler mevsimine göre, çeşitlerine özen gösterilerek hazırlanmalı ve çocuğa
her besinin yararları anlatılarak onunla birlikte tüketilmelidir.
*Yemek yedirmek için sürekli çocuğun peşinde koşulmamalıdır.
*Düzenli saatlerde öğüne alışması sağlanmalıdır. Öğün aralarında ve yemek
öncesinde düzensiz olarak gıdaların alınması, “ne yerse kar” düşüncesi ile
çocuğun arkasında gezerek kaşık kaşık bir şeyler yedirme ve midede sürekli
besin bulunması acıkma duygusunun gelişmesini engeller. Sofrada yemediğinde
ikinci öğüne kadar aç kalacağını bilen çocukta beslenme düzeni daha çabuk
yerleşecektir.
Annelere Öneriler:
• Yemeğin sofrada yenmesini alışkanlık haline getirin.
• Besin değeri yüksek, çocuğun severek yediği gıdalar tercih edilmeli, kesinlikle
miktar yönünde zorlama yapılmamalıdır.
• “Kardeşin bitirdi, sen hala yemedin” gibi kıyaslamalar yapılmamalıdır.
• Yemesi karşılığında takdir edilmeli, fakat ödüle alıştırılmamalıdır.
• Fazla miktarda inek sütü veya meyve suyu alan çocuklar tok olduklarından
diğer gıdalara
direnç gösterirler. Ayrıca aşırı süt tüketiminin sonunda oluşabilen anemi de
yine iştahsızlık nedeni olabilir.
• Tabağına yiyebileceği kadar yemek koyulmalı, hatta azar azar yemek koyarak
tabaktaki yemeğini bitirdikçe takdir edilmelidir.
• Çocuğun bireysel gelişimi desteklenmeli, sofrada özgür bırakarak kendi
kaşığı ile beslenmesine fırsat verilmelidir.
• Açık havada gezinti yapılmalı ve yemeklerini buralarda yemeleri
sağlanmalıdır.
ASLA “İŞTAH ŞURUBU” ADI ALTINDA SATILAN İLAÇLARDAN KULLANMAYIN
İŞTAH AÇAN FAKAT HİÇBİR YAN ETKİSİ OLMAYAN İLAÇ HENÜZ
KEŞFEDİLMEDİ.
Çocuklarda görülen iştahsızlık sorununa karşı verilen iştah açıcı ilaçların
da yan etkilerinin göz ardı edilmemesi gerekiyor.
İştah açmak için verilen tüm antihistamini grubu ilaçların iştah açması, bu
grup ilaçların yan etkisi olarak ortaya çıkabiliyor.
Tabii ki bu ilaçların yan etkileri sadece iştah açmakla sınırlı değil; ilacı
alanların bir kısmında uyku, uyuşukluk, bazılarında tam tersi huzursuzluk, aşırı
sinirlilik, alerjik reaksiyonlar, anemi, karaciğer fonksiyonlarında bozulma,
kusma, ishal, kabızlık, sık ve ağrılı idrar yapma gibi yan etkiler ortaya
çıkıyor.
Bu ilaçların iştah açıcı etkileri yan etki olarak ortaya çıktığından
ilaçları kullananların hepsinde görülmüyor. Görülse de sadece kullanıldığı
sürece etkili olduğundan ilacın kesilmesi ile bu etki ortadan kalkacağından
-zaten ilacın 15 günden fazla kullanılması hiç önerilmediğinden -bu gibi
yollara başvurmanın ne kadar anlamsız olduğunu anlamak çok zor değil gibi
görünüyor.
alıntıdır (t)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder