26 Temmuz 2012 Perşembe

Kadın Çalışmasın Ki Boşanmasın !

 Bu yazımızı iki gazete haberinin üzerine hazırladık ;
1-  Bir sertifika programı boşanmanın önüne gerçekten geçebilir mi?
2-  Boşanmalar kadının çalışma hayatına katılması yüzünden mi yaşanıyor?

Türkiye’de hızla artan boşanma oranlarına uzun zamandır değinmeye çalışıyoruz. Bekar ve Çocuklular Derneği olarak, birinci ilkemiz "Boşanmayı teşvik edici söylemlerde asla bulunmamak"tır. Ve boşanmış ve tek ebeveynli hayatların zorluklarınız yaşamış insanlar olarak, evliliklerin temel problemini anlamadan, tarafların sorun ve beklentileri belirlenmeden, boşanmaya gidilmesini doğru bulmuyoruz.
Bu anlamda evlilik terapilerinin devlet destekli bir hizmet olmasını da umut ediyoruz.

Çünkü biliyoruz ki, Türkiye’deki boşanma oranlarına katkı sağlayan en az 2, ortalama üç kere evlenip boşanmış kararsız çiftlerimiz mevcuttur. Bu çiftler psikolojik ve sosyolojik olarak evliliklerinin neden her seferinde bittiğini hiç irdelemeden, az biraz kalan sevgilerini tüketmek adına her seferinde geri döndüler.

Sevgi, aşk ve şefkat zor bulunan paha biçilmez bir hazinedir. Sadece evliliklerde değil, ebeveyn-çocuk ilişkisinde, bazılarında iş hayatında gözlemlenen bir var oluştur. En klasik olan kadın-erkek ilişkisine mal edilmiş olan sevgi-aşk-şefkat üçgenidir. Bu üçgendeki dengeyi bozan tarafın "Çalışan Kadın" olduğunu savunan bazı düşünceler var. Dayandırdıkları sebep ise kadının çalışma hayatına katılmış olması, ekonomik özgürlüğe sahip olması hatta hatta, tek başına yetecek kadar kazanması.

Bütün bu kazanılmış değerler kadına kendi özgür seçimini yapacak gücü elbette verir, ama bu böyle bile olsa, kadın sadece kendi iş gücüne güvenerek boşanmak ister mi? Ailesinin, akrabalarının, çocuklarının, dostlarının onayını desteğini almadan boşanma kararı alması mümkün olabilir mi ? Olsa bile bunun sayısı milyon mudur birkaç yüz mü?

Türkiye’de aslında evlilik ve boşanma hepimizi ilgilendiren bireysel konulardır. Ayşe boşanırken Fatma’ya sorar; Fatma dinler ve "eğer böyle daha mutlu olacaksan kardeşim" der ve karar ailece alınır.

Biz şunu söylüyoruz:
Evlilik anne babalarla başlayan bir saadet zinciri ise, boşanma da anne babaları kapsayan bir karar zinciridir. Yani çalışan kadın boşanmanın tek sorumlusu olamaz.

Sosyal hizmet konularında dünyaya örnek olan ve gerçek bir sosyal devlet olan ABD'de 30 milyondan fazla boşanmış çift var. Bu kadar ileri seviyede aile ve ilişki terapisi hizmeti veren, üstelik bu hizmetleri ücretsiz sağlayan bir ülkede nasıl oluyor da bu kadar çok boşanma olabiliyor diye kendimize sorduk. İşte farklı cevaplar: 

- Çünkü terapilerin ve aile danışmanlarının temel motivasyonu, kilise kanunlarını yaşatmaktır. Boşanmanın yasak olduğu bir kültürde boşanma desteklenemez elbet. Ama devlet bünyesinde evliliği kurtarma çalışmaları sonuna kadar denenir; fayda sağlamadığı noktada taraflar son kararlarını verirler.
- Çünkü boşanma da evlenme gibi bir durum değişikliğidir. Kişi bir kere bu durum değişikliğini yaşamayı kafasına koymuşsa yapacaktır. ABD’de ev, iş bulana kadar geçim maaşı, bedava kreş gibi yeni düzene maksimumda destek verildiği sürece taraflar önce boşanmayı sonra gerekirse yeniden denemeyi seçecektir.
- Ücretsiz olmasının sebebi, kısa süreli eğitimlerde sertifika alanların bu terapileri veriyor olması. Dolayısıyla entelektüel kesim akademik formasyonu olmadığı için bu grubu resmi saymıyor. Kullanmıyor. Zaten bu grup insanlar, Türkiye’de de aynı terapi imkânlarını en az kullananlar. Çünkü onlar biliyor. Bildiği bir konuyu duymasına gerek yok. Bu yüzden zaten boşanıyor.

Sonuçta bu programların hepsi toplumsal /bireysel faydayı amaçlayan uygulamalar. Türkiye’de de olmalı ve sadece bir iki şehir değil, bütün ülke bunlardan faydalanmalı. İnsanın kendisine veya ilişkisine objektif bir gözle bakması çok zor. Terapiler size bu pencereyi açmanızı sağlar. Kendi farkındalıklarınızı ve varsa kendi hatalarınızı görmenizi. 

Çünkü hepimiz onlar kadar sorumluyuz biten evliliklerde.

Temel konu; Türk insanının mutlu olmaya, huzurlu bir aile yapısı içinde çocuklarını büyütmeye, dileyen kadının çalışmaya hakkı olduğunu hatırlamamız olmalıdır.


 http://haber.mynet.com/evlilikleri-bitiren-kadinin-calismasiymis-642327-guncel/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder