1 Haziran 2012 Cuma

Ortak velayet istiyoruz


 
TULUHAN TEKELİOĞLU'nun Sabah Gazetesi’ndeki bu haberini görünce Bechos ailesi olarak kayıtsız kalamadık. Ayrılmış çiftlerde bu hafta babaları dinleyen Tekelioğlu haftaya da annelerin sorunlarını kaleme alacak. Bakın Bekar Babalarımız neler diyor, ne istiyor, ne gibi sorunlar yaşıyormuş? Haberi aynen yayınlıyoruz;


Onlar Boşanmış Babalar Platformu'nun kurucuları. Yıllardır davalarla haşır neşirler. Kendi yaşadıklarını başkaları yaşamasın diye, mağdur babalara, deneyimli mağdur babalar olarak internette yol gösteriyorlar. Sayıları gün geçtikçe artıyor. Uğrunda mücadele ettikleri tek şey, çocuklarını daha sık görebilmek ve ortak velayet
Türkiye'de her gün ortalama 380 çift boşanıyor. Sadece anneyle veya babayla büyüyen çocuklar artıyor. Ve maalesef çekişmeli boşanmalarda çocuğun üzerinden bir velayet savaşına giriliyor. Zarar gören ne anne, ne baba, daha çok çocuk oluyor. Çünkü çocuğun büyüme sürecinde hem anneye hem de babaya ihtiyacı var. Biri eksik olduğunda çocuk, oluşturmaya çalıştığı kimliği bir türlü tamamlayamıyor... İster erkek, ister kadın olsun, ebeveyn art niyetli ise, boşanmadan sonra kaptığı velayeti, eski eşine karşı bir silah olarak kullanabiliyor. Psikolojide bu durumun bir tanımı da var: Ebeveyne yabancılaştırma sendromu; yani anne veya babanın, çocuğun karşı tarafı düşman olarak görmesini sağlaması. Bu hafta çocuklarının velayeti için savaşan erkeklerle konuşmak istedim. "Eşten boşanmak, babalıktan boşanmak anlamına gelmez," diyen babalar, çocuklarıyla ilgili önemli kararlarda, söz sahibi olmak istiyor, ortak velayet hakkı talep ediyorlar.

Bazı Babalarımızın Deneyimleri:

OĞLUMUN SÜNNETİNİ GÖREMEDİM
İ.K. (Mühendis): "2004 yılında çekişmeli olarak boşandık. Oğlum o zaman yedi yaşındaydı. Davamız iki sene sürdü, oğlumun velayeti annesine verildi. Mahkemede velayet tek kişiye veriliyor. Diğer kişiye verilen ise kişisel ilişki tahsisi. Bu da 15 günde bir veya iki gün, sadece özlem gidermektir. Bu görüş tahsisi yüzünden çocuğumun sünnetini göremedim. Benden habersiz sünnet yaptılar. Eski eşim bana hâlâ öfkeli. Bu görüş tahsisini kötüye kullandı. Oğlumu yedi-sekiz ay göremedim. O bana çocuğumu göstermeyince, ben de nafaka ödemedim. Beni icraya verdi. Çıktık hakimin karşısına. 'Neden nafaka vermedin?' dedi. 'Almadığım hizmetin parasını ödeyemem,' dedim. 'Manyak mısın sen? Bu mal değil, çocuk,' dedi. Ben de yanıt verdim: 'Doğru, ama maalesef çocuk icra davasının konusu ve bu davada taraflar alacaklı ve borçlu olarak geçiyor. Eski karım bana çocuğumu göstermedi, ben de nafakayı ödemedim.'

NAFAKA YÜZÜNDEN BİR AY HAPİS YATTIM
Ödemediğim nafaka yüzünden bir ay hapis yattım. Artık avukat kullanmıyorum. Çünkü avukatla üç dava kaybettim, avukatsız beş-altı dava kazandım. 2008'de yeniden evlendim. Bu kez eski eşim, hamile olan yeni eşime hakaret mesajları yolladı. 'Çocuğun mirası bölünüyor,' diye düşünerek ciddi sıkıntılar yarattı. Yeniden evlenmemi kabullenemedi, oğlumuzu bana yine göstermedi. Çocuğumu fiziki olarak görmem yeterli değil, onun hayatında dönüm noktası olacak kararları beraber almak istiyorum. Çocuğumuzla ilgili kararları beraber alalım diye dava açtım. Ortak velayet istiyorum. Eski eşim ve ailesi, oğlumuz bir an önce meslek sahibi olsun diye, üniversite okutmayacaklar. Oysa ben oğlumun üniversiteye gitme imkanı olsun, onun eğitim hayatı konusunda söz sahibi olmak istiyorum."
  
CENK ŞİMŞEKÇAKAN (Pet shop sahibi): "Çocuğumu sadece 15 günde bir, sabah 10.00 - akşam 17.00 arası ve dini bayramların ikinci günü görmek bana yeterli gelmiyor. Biz çocuklarımızla bağ kurmak istiyoruz. Onlar bizim de evladımız, biz de çocuklarımızı anneleri kadar seviyoruz. Onlarla, anneleri kadar vakit geçirme hakkımız olsun istiyoruz. 46 yaşındayım, 40'ımda evlendim. Hem de çok severek evlendim. Cihangir'de oturmayı düşünüyordum; eşimin bütün sülalesiyle birlikte, Beykoz'da otururken buldum kendimi. Birbirimizi tanımadan evlenmemizin sonuçlarıydı bunlar. Eşimle ben, çok farklı kültürel yapılardan gelmiştik. Sonra bebeğimiz oldu, sorunlar devam etti. Mesela evde kalorifer yanıyor, sıcaklık 30 derece, nefes alınmıyor, hava yok ve çocuğun kafasından sular akıyor...

VELAYET ŞARTLARINI HIZLICA İMZALADIM
Bir gün eve geldim, bebeğin yatağının altına sarımsak bağlamışlar...'Ne yapıyorsunuz!' diye tepki gösterdim. Karım da bunun üzerine 'Bu çocuk sütten kesilecek duruma gelsin, seni boşayacağım,' dedi. Ben o sözünü unuttum gitti, ama onun niyeti hiç değişmemiş. Zaten çocuk olduktan sonra bir daha beni yanına yanaştırmadı. Davayı kendisi açtı, velayet ona verildi ve hakim hızlıca velayet şartlarını imzalattı bana. 'Sen çocuğunun babasısın, istediğin kadar görürsün. Sana kim engel olabilir?' dedi hakim. Ama öyle olmadı tabii. Göstermediler oğlumu. Mağduriyetim devam ediyor. Oğlum şimdi dört yaşında. Okula başladıktan sonra mahkeme kararıyla görüş günlerini değiştirmek için yine dava açacağım."

SERDAR ASLAN (Fabrika işçisi):
"Eski eşimle hiçbir sorunum yoktu, ailesi araya girdi, evliliğimiz bitti. Gebze'de fabrika işçisiyim. Çocuğumuz olunca eşimin ailesi, annem ve babamdan kalan evimi satıp yanlarına taşınmamı istedi. Bunu yapmayacağımı söyleyince büyük gerginlikler yaşamaya başladık ve iş boşanmaya kadar gitti. Kızım 10 aylıkken ayrıldık, onu bana altı ay göstermediler. Ne zaman ki mahkemeye başvurdum, o zaman görebildim. Kızım şu an üç buçuk yaşında. Üç tane icra dosyam var. İcra ile görmede dahi sorun yaşıyorum.

ÇOCUĞUMU ALMAYA POLİSLE GİDİYORUM
İcra ile çocuğumu görmek hem maddi hem manevi olarak çok acı. Para yatırıyorsunuz. Pedagog, polis, icra memuru... Hepsini ayarlamak zorundasınız. Biri olmadığı zaman çocuğunu almaya gidemiyorsun. Kızım 'Polisle gelme, korkuyorum,' diyor. Çocuğumu niye icra ile göreyim? İcraya verdiğim paraları kızım için harcasam daha iyi olmaz mı? TBMM Dilekçe Komisyonu'na başvurarak yardım istedim. Tam üç senedir çocuğumu mahkemenin belirlediği günlerde görebilmek için uğraşıyorum. 16 icra tutanağı var, sekiz icra davası açtım. Eşim beşinden beraat etti. İki davadan altışar, birinden bir ay hapis cezası aldı, hiçbiri uygulanmadı. Baba olduğum, sadece nafaka günlerinde hatırlanıyor. Ödemeyi unutursam evime, aracıma, maaşıma haciz geliyor.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder