İletişim çağıyla birlikte hayatımıza giren bu teknolojiler ilk zamanlarda
ebeveynlerin çocuklarının eğitimine yardımcı olması düşüncesiyle evimizde yerlerini aldı. Pek çok çocuk ise "ders çalışacağım" bahanesiyle anne babasını bu teknolojilerden faydalanmaya ikna etti. İyi
niyet ve merakla desteklenen, faydaları saymakla bitmeyen bu iletişimin
çığır açan yeniliği evlere ilk girdiğinde, ailelerin bilgisayarın taksitleri bitmeden internet bağlatmak istememeleri sonucu önü alınamayan bir soruna kapı açtı. Aile, boş kalmasın, zaman geçsin diye çocuğun bilgisayardaki sabit
oyunlarla zaman geçirmesine izin verdi. Sonra bunun yerini oyun cd'leri aldı ve internetin yaygınlaşmasıyla beraber de oyun siteleriyle tanışma izledi. Zamanın
nasıl geçtiğini anlamayan kullanıcının giderek hayattan kopup,
saatlerce tuşlar ve ekranla bütünleşmesi, konuşma isteğini tanımadığı
kişilerle yazışarak gidermeye yönelmesi, zamanla gelişen siteler, sosyal
ağlar, platformlar, işler derken ortaya bilgisayar/internet
bağımlılığı çıktı.
Tamamen iyi niyetle eve sokulan bu teknolojilerin kullanımı,
ailelerin kontrolünde çıktı ve büyük sorunlara sebep oldu. Zaman zaman
çocuklar türlü tacizlere uğradı, uygunsuz ve gereksiz sohbetlere katıldı, çocukların kişisel bilgileri alındı, zamanlarının en verimli dönemleri çalındı, beyinlerinin
üretici kısımları törpülendi. Bunlarla da kalmayıp bağımlılığa, dikkat
bozukluğuna, uykusuzluğa, çevreye ilgisizlik gibi sorunlara kadar uzanan bir süreç gözlendi.
Bilgisayar / internet bağımlılığı tanım
olarak tüm dünya için yeni bir kavram. İnternete bağlı olmadan geçen zamanın
önemini yitirmesi, yoksun kalındığında ise aşırı sinirlilik hali ve
saldırgan olunması bilgisayar / internet bağımlılığının en basit tarifi.
Avrupa Birliği’nin geçtiğimiz aylarda
yayınladığı bir rapor da "internet bağımlılığı" kavramını destekler
cinsten. AB araştırmasında, günde 4 saatten fazla sanal alemde sörf
yapan kişilerde tıpkı kumar bağımlılarında olduğu gibi, beyinde insanın
kendisini iyi hissetmesini sağlayan adrenalin benzeri bir kimyasal olan
dopamin birikmesi meydana geldiği tespit edilmiş.
Peki ne yapmalı?
*İnternet bağımlılığından kurtulmak için günlük internet kullanım saatleri değiştirilmeli.
*Çocuğunuz depresyon, öfke ve özgüven
eksikliği gibi bilgisayar / internet bağımlılığı belirtileri
gösteriyorsa, profesyonel bir danışmana başvurmalı.
*Çocuklara, sinema, tiyatro,
müze gezintileri gibi sosyal aktivitelere ve sportif faaliyetlere zaman ayırması için ortam hazırlayıp, onları arkadaşları ile birebir iletişim kurmaya özendirmeli
* Ve önemli bir madde olarak da kendi internet kullanımınız dengelenmeli. Unutmayın, çocuğunuzun örnek alacağı ilk kişi sizsiniz.
Ayşen Ilgın (t)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder